DOLAR 34,1056 0.01%
EURO 38,1780 0.03%
ALTIN 2.874,391,62
BITCOIN 21601880.3194%
Balıkesir
23°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

  • HABERLER
  • SERVİS 1
  • SERVİS 3
  • FİNANSİF
  • HESAP
SERKAN SARI: “ADALET BAŞTAKİLERİN AYAKLARI ALTINDADIR!”

SERKAN SARI: “ADALET BAŞTAKİLERİN AYAKLARI ALTINDADIR!”

ABONE OL
Haziran 30, 2024 23:05
SERKAN SARI: “ADALET BAŞTAKİLERİN AYAKLARI ALTINDADIR!”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı mecliste düzenlediği basın toplantısında iktidara tepkisini gösterdiği açıklamalarda bulundu. Serkan Sarı, “Kutuplaştırıcı ve kavgacı bir dili tercih eden, temel hak ve özgürlüklerin kullanımını kendisi için tehdit gören bir yönetim anlayışı Türkiye’nin başındadır, adalet de baştakilerin ayakları altındadır.” dedi.

Serkan Sarı, son olarak Hande Yener’in Balıkesir konserinin iptal edilmesiyle, “Türkiye çok uzun zamandır kutuplaştırıcı, ötekileştiren ve ayrıştırıcı bir yönetim anlayışı ile yönetiliyor.” diyerek iktidara tepki gösterdi. Can Atalay’ın ve Merdan Yanardağ’ın hala tutuklu olmalarını da, “Adalet ayaklar altındadır” yorumunda bulunarak eleştirdi.

Sarı’nın basın açıklamasının satır başlıkları şöyle:

“Türkiye çok uzun zamandır kutuplaştırıcı, ötekileştiren ve ayrıştırıcı bir yönetim anlayışı ile yönetiliyor. Türkiye’nin temel sorunu demokrasi şemsiyesinin altında buluşamamaktır. Türkiye’nin demokrasi sorununu ortadan kaldırmadan, ekonomi, toplumsal barış, temel hak ve özgürlüklerin kullanımı gibi sorunlarımıza kalıcı çözümler bulamayız.

Kendini “halkın tek temsilcisi” sanan, karşıtlarını “terörist” olarak gören, asgari bir demokratik tartışma ortamına dahi tahammül edemeyen, kutuplaştırıcı ve kavgacı bir dili tercih eden, temel hak ve özgürlüklerin kullanımını kendisi için tehdit gören bir yönetim anlayışı Türkiye’nin başındadır, adalet de baştakilerin ayakları altındadır.”

“Can Atalay’ı hapiste tutmak, sadece onu değil ona oy veren halkımızı da tutuklamaktır”

“Adaletin ayaklar altına alınmasının son örneği; Hatay Milletvekili Can Atalay’ın halkın oylarıyla seçilmiş bir milletvekili olmasına rağmen cezaevinde tutulmasıdır. Hukuksuz ve adil olmayan bir şekilde kesinleşmiş bir hukuksal karar olmadan Can Atalay’ı hapiste tutmak, sadece onu değil ona oy veren halkımızı da tutuklamaktır. Can Atalay derhal serbest bırakılmalıdır.”

“Adaletsiz tek sesli bir Türkiye hayal eden AKP iktidarı”

“Medyada tek seslik yaratabilmek için tüm muhalif sesleri susturmayı hak gören bu anlayış, yargı bağımsızlığını yok ederek, güçler ayrılığını ortadan kaldırarak;
adaletsiz tek sesli bir Türkiye hayal eden AKP iktidarı yarattığı anti-demokratik ortam ile, gazetecilerin susturulması için cezaevlerine kapatılması anlayışını hakim kılıyor. Gazeteci Merdan Yanardağ da, sadece adında “Adalet” olan iktidar partisinin yönetimindeki Türkiye’de, muhalif olduğu için tutuklanan gazetecilerin sonuncusu olmuştur.”

“Yücel Yılmaz, tehdit edilmiştir ve bu tehdidin karşılığı olarak da konseri iptal etmiştir”

“Kutuplaştırmanın, ayrıştırmanın, ötekileştirmenin geldiği noktanın son örneği Kuva-yı Milliye’nin başkenti Balıkesirimiz’de üzülerek gördük. Balıkesir’de Haziran ayında Kazdağı Ekoloji Festivali (Ekofest)’in önce Edremit’te sonra da Bayramiç yapılamasının yasaklanması ile başlayan süreç birkaç sivil toplum kuruluşundan oluşan Balıkesir Sivil Toplum Platformu’nun yayımladığı bir bildiriyle adım adım daha da ileriye gitti. Farklılıklarımıza rağmen bir arada yaşamaya ve birbirine saygısı duymaya tahammülü olmayan bu anlayışın hedef gösterdiği konser ve festivaller şimdi bir bir iptal ediliyor.

Baskılara boyun eğerek bu hafta sonu Burhaniye Aromaterapi Festivali kapsamındaki Sanatçı Hande Yener’in konserini iptal eden Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’ın açıklayacağı hiçbir gerekçe çağdaş Balıkesir’in ve Balıkesirlilerin kabul edebileceği bir açıklama olamaz. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, tehdit edilmiştir ve bu tehdidin karşılığı olarak da konseri iptal etmiştir.”

Toplumun küçük bir kısmını temsil eden bu platform, ayrıştıran, ötekileştiren ve kutuplaştıran, yaşam tarzına müdahale eden gerekçelerle bildiri yayımlayarak şehrimizdeki çağdaş festivallerin yasaklanmasını istemesi ve bu talepler karşısında bir belediye başkanın baskılardan korkarak ve gelecek kaygısıyla her yerde ilan etmiş olduğu programı iptal etmesi kabul edilemez.

Daha da trajikomik yanı, bu platformun “ülkemizin ekonomik zorluklarla mücadele ettiği bu zorlu günleri” gerekçe gösterilerek faaliyetlere son verilmesini istenmiş olmasıdır.”

“Ekonomideki yakıcı sorunların nedeni festivaller midir, konserler midir yoksa AKP iktidarının sığ ekonomi politikaları mıdır?”

“Bu anlayış deprem acısını ve ekonominin kangrenleşmiş sorunlarını gerekçe gösterip gençlerimizin ve halkımızın yaşam şekline müdahale ederek, “haremlik selamlık” etkinlikler talep ederken ne düşünüyor olabilirler?

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye Yüzyılı” diye ortaya attığı vizyona;

Festivallerin, konserlerin, etkinliklerin yasaklanması ile mi ulaşılacaktır?

Ekonomideki yakıcı sorunların nedeni festivaller midir, konserler midir yoksa AKP iktidarının sığ ekonomi politikaları mıdır?

Bu talepleri; toplumsal huzur, barış, birlikte ve kardeşçe yaşama ideallerimiz bağlamında samimi bulmuyorum. Festivalleri, konserleri ve benzeri etkinlikleri iptal ederek ne ekonomik sorunlarla, ne de madde bağımlılığı ile mücadele edebiliriz.

Yapılan bu tarz olaylar ile Türkiye’nin gündemini değiştirmek isteniyor! Ekonomideki garabetin, mutfaktaki yangının, hayat pahalılığının, zamların, artan vergilerin yarattığı yıkım ortada dururken ‘yasaklar gündemi’ yaratıp bunu üzerinden tartışma gündemi oluşturup dikkatleri başka yöne çekmeye çalışılmaktadır.”

Serkan Sarı iktidarın uyguladığı ekonomi politikalarını ve vergi düzenlenmelerini şu sözlerle eleştirdi:

“Asgari ücretlinin, memurun, emeklinin, tüm çalışanların cebine girmeden eriyen maaş artışlarıdır. Cumhurbaşkanı kararıyla, bir gecede harçlara ve KDV oranlarına insafsızca zamlar yapıldı. Kötü ekonomi yönetimin yarattığı enflasyonist ortam iğneden ipliğe her şeye ZAM yağmuruna dönüştü. Gün geçmiyor ki yeni bir zam haberi ile uyanmayalım. Bir gecede KDV oranları arttırıldı, ÖTV’nin de 6 ayda bir arttırılması otomatiğe bağlandı.”

“Bir gecede vergi ve harçlara adaletsizce yapılan zamlar derhal geri alınmalıdır”

“Anayasa’nın, “vergi ödevi” başlıklı 73 ‘üncü maddesi her vatandaşı vergi ödemekle yükümlü tutmuştur, “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümle, her vatandaşın kamu harcamalarına katkıda bulunması en öncelikli yükümlülüğüdür. Fakat yasada temel olan amaç vatandaşların mali gücüne göre adil vergi ödemesidir. Hüküm açıktır ve nettir. Dolayısıyla, bir gecede vergi ve harçlara adaletsizce yapılan zamlar derhal geri alınmalıdır.”

Serkan Sarı emeklilere verilen sözün tutulmasını talep etti

“AKP iktidarının yanlış ekonomi politikalarının sonucu alım gücü her geçen gün düşüyor. Bu sorunu en derinden yaşayanlarda emeklilerimizdir. AKP İktidarı emeklilerimizi yok sayan uygulamalara imza atmaya devam ediyor. Erdoğan seçim öncesi, en düşük memur maaşını 22 bin TL’ye çıkartacağını söylerken artışı aynen emekliye de yansıtacağının sözünü vermişti. O söz tutulmadı.

12 Milyonun üzerinde açlık sınırında yaşayan emeklilerimizin talepleri yok sayıldı. Asgari ücrete % 34, en düşük memur maaşına % 86 ve en son yine kamu işçisine % 45 zam verilirken emeklilerimiz ne yazık ki umduğunu bulamamıştır. Emeklilerimizin talep ettiği En Düşük Emekli Aylığı Asgari Ücret kadar insanca yaşayabilecekleri bir ücrettir. Tüm emeklilerimizin beklediği ise % 25 zam ilave olarak ta memurlarımıza yapıldığı gibi en az 4 bin lira seyyanen zam yapılmasıdır. Emeklilerimiz verilen sözün arkasında durulmasını istiyor.”

Haber: Ali Altınöz

SİGARAYA EN AZ 5 LİRA ZAM!

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP