DOLAR 32,5839 0.01%
EURO 34,9545 0.11%
ALTIN 2.427,59-0,09
BITCOIN 2175555-0.6203%
Balıkesir
25°

PARÇALI BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

  • HABERLER
  • SERVİS 1
  • SERVİS 3
  • FİNANSİF
  • HESAP
Psk. Nurdan Özder

Psk. Nurdan Özder

01 Mayıs 2023 Pazartesi

DİKENLER

DİKENLER
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Wittgeinstain’ın birkaç eseri tekrar tekrar okuduğu ve bunun yeterli olduğunu düşündüğü söylenir. Yani hocamız Wittgeinstain dersinde bize böyle anlatmıştı. Biraz tuhaf bulmuştum o zaman. O kadar okunacak kitap varken nasıl olurda birkaç (neye göre seçiliyor) kitap yeterli olurdu.

Şimdilerde hak vermeye başlıyorum ona.

İnsan bazı kitapları tekrar tekrar okumak bazı filmleri ve dizileri tekrar tekrar izlemek istiyor. Ancak o zaman daha derinlikli bir bilgi edinebilirmiş ve o bilgiyi derli toplu sunabilirmiş gibi geliyor.

Ben galiba tek okumada yalap şalap anlayanlardanım.

Ayrıntılar için, fikir üretebilmek ve öğrendiklerimi birleştirmek için tekrara ihtiyacım var. Bunu neden düşündüm dersen, son dönem okuduğum iki kitaba tekrar tekrar dönme ihtiyacımdan diyebilirim. Tahmin edebileceğin gibi bunlar ‘Sevme Sanatı’ ve ‘Aşk ve İrade’ kitapları. Az önce parantez içinde sorduğum sorunun cevabı da bu mu oluyor acaba?

İnsan bunu tekrar tekrar okumalıyım mı diyor?

***

Bir de yeniden izlenmesi gerekenler var. Rick and Morty o dizilerin başında geliyor benim için. İnsana dair daha güzel çıkarımlar yapan başka bir dizi görmedim. İlk sezonlardan birinde olmasına rağmen aklımda yer eden bölümlerden biri de şöyleydi; Morty’lerin evine insan görünümlü yaratıklar yerleşmeye başlıyor ama sevilen bir akraba gibi yerleşiyorlar. Masaya gelip oturup anılar anlatmaya başlıyorlar. Tabi bu akrabalar içinde bazıları gerçek insanlar bazıları da yaratık. Dolayısıyla hepsini toptan öldürmek mümkün değil, gerçek insanlar da ölebilir.

Rick zekasına rağmen işin içinden nasıl çıkacağını bilemiyor ve yaratıklar giderek çoğalıyor. Sonra Morty diyor ki Rick ben bu insanların hangisinin gerçek hangisinin yaratık olduğunu nasıl ayırt edeceğimizi buldum; yaratıklar sadece güzel hikayeler anlatıyorlar. Biz evimizde olan insanlar hakkındaki anılarımızı düşünmeliyiz. Sadece güzel anılar hatırlıyorsak o yaratıktır ama güzel anıların yanında kötü anılar da geliyorsa aklımıza o insandır çünkü sadece kötü anılarımızın da olduğu kişiler gerçektir!

Cümleyi duyduğumda bir aydınlanma yaşadım.

Hiç kötü anılarımızın, tartışmalarımızın, ters düşmelerimizin olmadığı insanlarla yüzeysel bir ilişkimiz var. Onlarla daha üstten ilişkiler kuruyoruz, kendimizi olduğumuz gibi göstermediğimiz için asla tartışmıyoruz, tartışıyorsak bile sonrasında zaten hayatımızda olmuyorlar. Oysa çatıştığımız, yer yer tartıştığımız insanlarla karşılıklı dikenlerimizi öğreniyoruz. O dikenlere katlanmaya alışıyoruz, bazen o dikenleri birbirimiz için buduyoruz.

Sevgi dediğimiz şey tam da bu oluyor.

Her halini görme ve onu olduğu gibi kabul etme. Dolayısıyla bir ilişkiyi plastik olmaktan çıkarıp gerçeğe çeviren de bu dikenlerimiz.

DENİZ KURDU 

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.