Gündoğan Mimarlık Plan, Proje ve İnşaat Şirketi Ortaklarından Müteahhit Levent Gündoğan, deprem felaketinde günah keçisinin sadece müteahhitler olmadığını belirterek yanlışın yapı denetim şirketleri ile imar barışına göz yuman tüm siyasilerde aranması gerektiğine dikkat çekti.
Yakın zamanda yaşanan büyük deprem felaketinde hatanın sadece müteahhitlerde olmadığını ifade eden ve Balıkesir’in Susurluk ilçesinde Gündoğan Mimarlık Plan, Proje ve İnşaat Şirketi Ortaklarından Müteahhit Levent Gündoğan, yapı denetim şirketleri ile imar barışına göz yuman tüm siyasilerin de büyük felakette parmağının olduğunun altını çizdi. İnşaat konusunun hafife alındığını ve ihmallerin olduğunu söyleyen Gündoğan, yapıların zemin ve işçilik denetlemeleri ile ciddi kontrollerden geçmesi gerektiğine dikkat çekti.
Müteahhit Levent Gündoğan depremlerin yıkıcı etkileriyle ilgili açıklamasında, “Herkesin şapkasını önüne koyup düşünme zamanı geldi. Müteahhitleri günah keçisi yapmayalım. Müteahhitlerin yapma gücü var ama çoğunluğunun teknik gücü yok” ifadelerini kullandı. Gündoğan, “Yaşanan deprem felaketinin ardından ilk hedef gösterilen kurum müteahhitliktir. Aslında 1999 yılından sonra müteahhitlerin elinden inşaat yapma konusunda hemen hemen tüm yetkileri alınmıştır. Yani müteahhit bir inşaatın yapımına temelden başlayıp bitimine kadar müdahale etme yetkisine sahip değildir. Sınırlı sayıda yetkileri var ve bunlar boya, parke gibi sınırlı sayılarda ki noktalara müdahaleleridir. Statik ve sağlamlığına ve binanın teknik açıdan yapımına karışamaz.” dedi.
“PROJE TÜM ONAYLARI ALDIKTAN SONRA MÜTEAHHİTTE İNŞAAT İZNİ VERİLİYOR”
İnşaat yapımıyla alakalı teknik bilgiler paylaşan Gündoğan, projelerin uzman mimar, inşaat ve elektrik mühendisi tarafından çizildiğini, jeoloji mühendisinin verdiği rapor doğrultusunda devletin müteahhitte atadığı yapı denetim firması tarafından denetlenip onaylandığını belirtti. Onaylanan projenin daha sonra Belediye İmar İşleri Müdürlüğü’nde tekrardan bir denetimden geçtiği bilgisini de veren Gündoğan, projenin tüm onayların alınması neticesinde müteahhitte inşaat izni verildiğinin altını çizdi.
“HER AŞAMADA YAPI DENETİMİN ONAYI GEREKİYOR”
Müteahhittin temeli kazarken dahi yapı denetim firmasının onayını almak zorunda olduğunu ifade eden Gündoğan, “Yapı denetim firması eğer bir metre temel kazacaksın diyorsa bir metre kazmak zorunda yarım santim bile fazladan veya eksik kazamaz. Temel atıldıktan sonra ki her aşamada yapı denetimin onayı gerekiyor. Eğer inşaatı dikkatlice yapı denetim kontrol ediyor ve onay veriyorsa diğer aşamalara geçilebilir. Yapı denetim firmaları beton firmasını bile denetliyor ve şartlara uygun betonlar kullanım mecburiyeti var. Yani müteahhit hiç bir adımı yapı denetime onaylatmadan geçemiyor.” şeklinde konuştu.
Müteahhit için rüşvet vermenin söz konusu olmadığını çünkü rüşvet verilecek çok sayıda yerin olduğunu sözlerine ekleyen Müteahhit Gündoğan, inşaatı normal şartlarda tamamlamanın daha hesaplı olacağını vurguladı. Yapı denetim firmalarının daha büyük bir sorumluğa sahip olduklarının bilgisini paylaşan Gündoğan, “Yapı denetim firması işini savsaklar ve gereken özeni göstermezse inşaatlar sınıfta kalır. Örneğin yapı denetim firması yeni inşaatı denetlemesi için elemanını göndermez, uzak geldi diye denetlemez veya elemanı yetersiz kalırsa, burada suç müteahhittin değil yapı denetim firmasınındır.” dedi.
“YAPI DENETİM FİMASININ HATASI YANLIŞ HEDEF GÖSTEREREK YOK SAYILMAZ”
1999 Yılından sonra getirilen denetleme sistemini doğru şekilde yürütülmesi gerektiğinin öneminden bahseden Gündoğan, “Yapı denetim firmalarının hatalarını, suçunu müteahhitleri yanlış hedef gösterilerek yok sayamayız. Bir inşaatta müteahhitler sadece maddi imkanları sağlayan kişidir. İnşaata dair bir eğitim almamış olabilir, elinde ki parayla inşaata girer ve yapı denetim firmasının denetimleriyle yasal yolla inşaat tamamlanır.” şeklinde konuştu.
“İMAR BARIŞI, DENETLENMEMİŞ İNŞAAT VE KÖTÜ ZEMİN BÜYÜK YIKIMA NEDEN OLDU”
Ayrıca Gündoğan açıklamasında şu ifadelere de yer verdi; “İnanıyorum ki depremin ardından yıkılan çoğu bina, imar barışıyla kazandırılan yapılar. Üç katlı bina için beş katlı olmasına belediye tarafından göz yumulmuştur. Yıkılan çoğu bina yapı denetimsiz, kaçak binalar veya zemin sıvılaşması denilen bir durumun söz konusu olduğu binalardır. Zemin araştırması ve denetlenmesi iyi yapılmayan ve buna göz yuman siyasilerin hatası var. Yatay mimari yerine dikey mimariye izin veren mecliste hatalıdır. Eski binaları bir an önce denetleyip sağlamlığına göre yeniden inşa edilmesi gereklidir” diye konuştu.
News
