Yaşadığın yerde siyasete, önce rakibin ayağını kaydırmak gözü ile bakanlar çoğunlukta ise işin zor.

“Akıntıya kürek çeker, durursun. ”

Çünkü yüze gülüp arkadan dolap çevirmek siyasetin sıradan eylemidir.

Siyaseti daha güzel bir yaşam yolunda fikir üretme olarak algılıyorsan hele ,siyasetin kirlenmişliğinde bocalamaman olası değildir.

Riyakarlık yetmezmiş gibi birilerine yaranma fırsatçılarının saldırıları başlar.

Siyasi tetikçilerdir bunlar.

Ve ürettikleri yalan attıkları iftira kadar göze girdiklerini düşünürler.

İşin dozunu kaçırdıkları da olur.

Sen “ya sabır” çeker durursun.

Hatta lanet olsun deyip, çekilmek en iyisi gibi gelir sana.

Arkadaşların, sevdiklerin de durmaksızın bu yolda telkinler ederler. Seni sevdikleri için.

Gidemezsin.

Çünkü bir lafa bakarsın laf mı diye; bir söyleyene bakarsın adam mı diye.

Çoğunluk, ne söylenen laftır; ne de söyleyen adam.

Seni yalan dolan; iftira dedikodu ile yıldırmaya çalışmaların siyasetle ilgisi yoksa eğer fesatlıktır neden.

Yarıştır.

Ve kafasında kurguladığı bu yarıştan kopuştur.

Girdiği her işte çuvallamanın verdiği çöküştür.

Niye o, başarılı da ben değilim kıskançlığının bilinçaltı yansımasıdır.

Ve bıraktım onları kendi haline.

Siyaset benim için daha güzel bir yaşam yolunda fikir üretme sanatı.

Ve benim için dostumun, arkadaşımın başarısı mutluluk kaynağı.

Gerisi masal…

YAZAR: Levent GÜNDOĞAN