Önce tetikçiler sürülüyor öne. Toplum imar ediliyor.

Her zaman olduğu gibi darbe edebiyatı kullanılıyor. Demokrasi havarisi kesiliyor her biri.

Sonra asıl aktörler giriyor devreye.

Ordu yıpranıyormuş.

Oysa tam aksi. Değişmez önder, Cumhuriyet var oldukça orduların onursal başkomutanı Mustafa Kemal ‘in askerleri bilincinciyle haykıran teğmenlerin varlığı, orduya olan güveni arttırır.

Asıl sorun Mustafa Kemal’in izinden yürümeyi kabullenemeyen askerlerdir.

Ayrıca yeni mezun teğmenlerin, törenden sonra spontane geliştirdikleri bu tür heyecan gösterileri ilk de değildir.

Peki bu törende ” Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atılmasının medyada günlerce işlenmesi ve ardından bir tartışma başlatılmasının asıl amacı nedir?

“Yeni bir gündem yaratmak”

Üçüncü Dünya Savaşının eşiğindeyiz.

Emperyalizm bunalımda.

Paylaşılan pazarlara yeni ve çok güçlü ortaklar çıktı.

Çin bunların başını çekiyor.

Yeniden masaya oturmanın zamanı geldi.

Ve bu pazarlık savaşla sonuçlanırsa ; Dünya haritası özelikle Ortadoğu’da yeniden çizilecek.

Proje belli. Tehlike büyük.

Birinci Paylaşım Savaşından sonra çizilen haritanın başında Mustafa Kemal vardı.

“Mustafa Kemal’in arkasında da askerleri… ”

YAZAR: Levent GÜNDOĞAN