DOLAR 34,0007 0.29%
EURO 37,8289 0.58%
ALTIN 2.820,160,39
BITCOIN 1968226-3.43301%
Balıkesir
25°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

  • HABERLER
  • SERVİS 1
  • SERVİS 3
  • FİNANSİF
  • HESAP
ŞAHİN, YÖK’E VE İKTİDARA YÜKLENDİ

ŞAHİN, YÖK’E VE İKTİDARA YÜKLENDİ

ABONE OL
Haziran 30, 2024 22:25
ŞAHİN, YÖK’E VE İKTİDARA YÜKLENDİ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İktidarı ve Yükseköğretim Kurulu’nu hedef alan bir basın açıklaması yapan Eğitim-Sen Balıkesir Şube Başkanı Gürbüz Şahin, “Günümüzde iktidarın ve YÖK’ün zihniyeti bütün antidemokratik yapısıyla devam ediyor” dedi.

Basın açıklamasında Yükseköğretim Kurulu’nun darbeciler tarafından kurulduğunu hatırlatan Eğitim-Sen Balıkesir Şube Başkanı Gürbüz Şahin, “YÖK 6 Kasım 1981’de, darbeciler tarafından ‘üniversitelerde asayişi sağlamak’ bahanesiyle, bir baskı ve kontrol aygıtı olarak kuruldu. Amacı, darbecilerin yarattığı baskı ortamıyla birlikte kitlesel öğrenci hareketini bastırmak, akademisyenleri susturmak, üniversitelerdeki emek mücadelesini yok etmek olan YÖK, bilim üzerinde tahakküm kurmak, üniversitelerin yapısını darbecilerin istediği şekilde yönlendirmek ve akademik demokratik mücadeleyi denetim altında tutmak için kullanılan bir aygıt olarak karşımıza çıktı. Günümüzde YÖK zihniyeti bütün antidemokratik yapısıyla devam ediyor” ifadelerini kullandı.

“SALGINLA MÜCADELEDE YÖK SINIFTA KALMIŞTIR!”

Kovid-19 salgını boyunca Yükseköğretim Kurulu’nun üniversitelerin sorunlarından ders çıkarmadığını dile getiren Başkan Şahin, “YÖK ve üniversite yönetimleri salgının ilk çıktığı mart ayından bu güne geçen süreç içinde üniversitelerin karşı karşıya kaldıkları sorunlar ve deneyimlerden ders çıkarmamışlar ve taşıdıkları sorumluluğun gereklerini yerine getirmemişlerdir. Demokratik ve özerk üniversite, kolektif ve katılımcı bilgi üretimi, bilginin toplumsallaştırılması büyük bir tehdit altındadır. Üniversite alanı özellikle akademi suskunlaştırıldığı için üniversitelerin yönetimleri eliyle hukuksuz, denetimsiz, baskıcı ve keyfi kararlara terk edilmektedir. Oysa siyasi iktidar, YÖK ve üniversite yönetimleri Kovid-19 salgını koşullarında, öğrencilerin eğitim hakkını kullanabilmeleri, yükseköğretim kurumlarında görev yapan emekçilerin sağlıklı ve güvenli koşullarda çalışmaları için politikalar geliştirmeli ve önlemler almalıdır” açıklamasını yaptı.

“2022 BÜTÇESİ ÜNİVERSİTELERE BAKIŞ AÇISININ GÖSTERGESİDİR”

Üniversitelerin iktidarın hizmetindeki kuruma dönüştürüldüğünün altını çizen Başkan Şahin, şu ifadeleri kullandı; “Türkiye’de uzun yıllardır tartışılan yükseköğretimin yeniden yapılandırılması üzerinden üniversitelerin ve yükseköğretim sisteminin tamamen piyasaya açılması, üniversitelerin toplumun değil, sermayenin ve iktidarın hizmetinde kurumlar haline getirilmesi için önemli adımlar atılmıştır.”

BÜTÇE ELEŞTİRİSİ

Üniversite ve öğrenci sayısındaki artışa rağmen YÖK’ün bütçesinin artmadığına değinen Başkan Gürbüz Şahin, “Son 19 yıl içinde devlet üniversitesi sayısı 53’ten 129’a, toplam üniversite sayısı ise 76’dan 207’ye çıkmıştır. Aynı dönemde öğrenci sayısı 1,9 milyondan 8 milyona ulaşmıştır. Üniversite sayısı ve öğrenci sayısındaki hızlı artışa rağmen, yükseköğretim bütçesinin söz konusu artışı karşılayabilecek kadar arttırılmadığını görmek mümkündür. Yükseköğretim kurumlarına bütçeden ayrılan payın gerek merkezi yönetim bütçesine gerekse milli gelire (GSYH) oranının istikrarlı bir şekilde azaltılması dikkat çekicidir. Özellikle üniversite bütçelerindeki yıldan yıla yaşanan artışın tamamen personel giderleri gibi zorunlu harcamaları karşılamaya yönelik olduğu görülmektedir. Geçtiğimiz yıllar içinde, başta akademik ve idari kadro politikası olmak üzere, pek çok açıdan iktidarın müdahaleleri ile karşı karşıya olan üniversiteler ve diğer yükseköğretim kurumlarına ayrılan bütçeler farklılık göstermekle birlikte, genel eğilim hazine yardımının her geçen yıl azaltılması ve üniversitelerin kendi gelirlerini yaratmaya zorlanması yönündedir. Tek tek üniversite bütçelerine bakıldığında bu durumu görmek mümkündür. 2022 yılı için öngörülen bütçelerde, özellikle üniversitelerdeki temel hizmetlerin sınırlandırılması, dolayısıyla öğrencilerin cepten yaptığı harcamaların belirgin şekilde artması beklenmektedir” açıklamasında bulundu.

ÜNİVERSİTELER İKTİDARIN ARKA BAHÇESİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR

Üniversitelerin giderek bilimsellikten uzaklaşarak, iktidarın arka bahçesi haline geldiğini dile getiren Başkan Şahin, şu eleştirileri yöneltti; “Genel bütçeden yeterince kaynak ayrılmayan üniversitelerimiz, 15 Temmuz sonrasında üniversitelerde yaşanan kitlesel akademik tasfiye ve siyasal baskıların da etkisiyle, bilimden ve bilimsel faaliyetlerden hızla uzaklaşmış, başta tamamen siyasallaşan kadro politikası olmak üzere, hemen her konuda iktidarın ve piyasanın ihtiyaçlarına göre hareket etmeye başlamıştır. Mevcut haliyle üniversitelerimizin bilim yuvası olmaktan hızla uzaklaştırıldığını, iktidarın arka bahçesine dönüştüğünü söylemek mümkündür. Eğitim-Sen, eğitim sisteminin bütün kademelerinde olduğu gibi, üniversitelerimizin de uzun süredir büyük bir yıkımla karşı karşıya olduğunu sık sık vurgulamaktadır. Şüphesiz bu durumun temel nedeni ‘tek adam’ rejiminin siyasal hedefleri, bu hedeflere ulaşmak için benimsediği siyasal tercihler ve antidemokratik uygulamalarıdır. Son olarak Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan gelişmeler bu durumu daha net bir şekilde ortaya koymuştur. Ancak söz konusu tercihlerin ülkeyi ve üniversiteleri ne kadar geriye götürdüğü, üniversitelerimizi büyük bir belirsizliğe ve yıkıma sürüklediği açıktır. Akademik özgürlükleri ortadan kaldıran, ihraç ya da işten atma politikalarıyla üniversitelerin içini boşaltan uygulamaların arttığı bir dönemde bütün demokratik itiraz ve kitlesel karşı çıkışlara rağmen iktidarın arka bahçesi haline getirilmek istenmesi kabul edilemez. Eğitimden beklenen amaçların gerçekleşmesi, eğitimde ve yükseköğretimde personel açıklarının kadrolu istihdamla kapatılması, eğitimin ve yükseköğretimin niteliğinin yükseltilmesi, fiziki altyapı ve donanım eksikliklerinin giderilmesi, akademik ve idari personel açıklarının giderilmesi, öğrencilerin barınma sorunu, akademik personelin kadro sorunu ve diğer temel sorunlar için mevcut bütçe anlayışının acilen değişmesi gerektiği açıktır. İktidarın başından itibaren benimsediği piyasa merkezli eğitim ve yükseköğretim sistemi, yaşamın her düzeyinde rekabeti, hizmetin bedelini ödemeyi, üniversitelerin ‘şirket’, üniversite öğrencilerinin ‘müşteri’ haline getirilmesini hedefleyerek, toplumsal eşitsizliği daha da derinleştirmektedir. Yapılması gereken, kamusal kaynakların yine kamusal bir hak olan eğitim için, özel çıkarlar değil, toplumsal çıkarlar gözetilerek değerlendirilmesi ve sadece eğitimde ve yükseköğretimde değil, bütün alanlarda kamu harcamalarının payının belirgin bir şekilde arttırılmasıdır.”

“BAÜN’DE DURUM DİĞER ÜNİVERSİTELERDEN FARKLI DEĞİL”

Balıkesir Üniversitesi’ndeki öğrencilerin nitelikli eğitimden mahrum kaldığını aktaran Başkan Şahin, şu sözlerle açıklamasını noktaladı; “Balıkesir Üniversitesi’nde yaşananlar, siyasi iktidar ve YÖK düzeninin sonuçlarıdır. Liyakat ve akademik yeterliliğin yerini siyasal kadrolaşma, yozlaşmış ilişkiler ve itaat kültürü alırken, eğitim ve bilim özgürlüğünün tamamen ortadan kaldırıldığı, karar alma sürecine üniversite bileşenlerinin dâhil edilmediği bir yönetim anlayışı hâkim kılınmış durumdadır. Balıkesir Üniversitesi genelinde öğretim görevlisinden, araştırma görevlisine ve profesör kadrosuna kadar tüm seviyelerde çıkan kadroların büyük çoğunluğunun kişiye özel olarak çıkması bugünkü çarpık YÖK sisteminin karşımıza çıkarttığı en büyük sorunlardan biridir. Üniversite genelinde doktor öğretim üyesi kadrosu bekleyen, doktorasını tamamlamış onlarca araştırma görevlisi var. Üniversitelerin kolektif iradenin ve demokratik yönetim anlayışının merkezi olması özelliğine darbe vuran önemli etkenlerden biri de rektörlere tanınan sınırsız yetkilerdir. Balıkesir Üniversitesi’nde dersliklerin kapasitesi ile sınıf mevcutlarının bu sayıdan fazla olması dolayısıyla öğrenciler nitelikli eğitimden mahrum kalmakta, özellikle pandemi döneminde de sağlık risklerinin olması üniversite yönetimi tarafından göz ardı edilmektedir.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.